Bugün Özgürlüğümüzü eşyaların içine hapsetmememiz gerektiği ile ilgili birşeyler yazacağım.1960 larda ortaya çıkan ve Orta Asya' dan tüm dünyaya yayılan bu akım, "az çoktur" mottosu ile insanlara az eşya ile daha çok mutlu olmayı ve gereksiz eşya ve kıyafetlerden arınmayı, gösterişten uzak, hayatın her alanında daha sade yaşamayı amaçlamaktadır.Gereksiz, yedeklediğimiz ev eşyalarının gerçekten gerekli olup olmadığını sorgulatır bize minimalizm. Çünkü fazla eşyanın insanın psikolojisinde yük oluşturduğunu, yer kapladığını ve bu bağlamda insan üzerinde olumsuz etkileri olduğunu öne sürer. Evlerimizde depoladığımız eşyalar çok fazla. Örneğin: yedek halılar, eski eşyalar, yedek örtüler, yedek bulaşıklar, üç beş tabak taşısın diye satın aldığımız gümüşlükler, dolaplar, parıltılı avizeler, süs eşyaları, dolabımızda duran ve aylarıdır gitmediğimiz kıyafetler, takılar, ayakkabılar, kozmetikler vs vs vs...
Minimalist yaşama göre bir ürün almadan önce bir müddet düşünmelisiniz. Bu eşyaya benim gerçekten ihtiyacım var mı yok mu? Ben bu eşya olmadan da ihyaçlarımı giderebiliyor muyum ya da ben bu eşyayı gerçekten aktif kullanacak mıyım? gibi soruları kendinize yöneltmenizi sağlar. Ve sizi gerçekten lazım olmayan veya uzun süre kullanmayacağınız eşyaları satın almaktan alıkoyar. Paranızı doğru yere harcayıp daha çok mutlu olmanızı sağlar. Mesela gereksiz eşya için harcayacağınız para ile tatil yapmanızı, dünyada gidip görmediğiniz yerleri görmenizi, birikim yapmanızı, ihtiyaç sahibi insanlara, hayvanlara daha çok yardım etmenizi vs sağlar.
İnsan psikolojisi gereksiz çok eşya ile mutlu olmayacak şekilde yaratılmıştır. Bu bağlamda Kur an: " Yeiyiniz, içiniz fakat İsraf etmeyiniz" ayeti ile bize daha sade bir yaşamı önermektedir. Vahiylerde yer alan helallerde ve önerilerde bizlere bir hayır vardır. Yine vahiylerde yer alan haramlarda ve ikazlarda bizlere bir uyarı, hayrımıza, faydamıza olmayan bir durum vardır. Çünkü insanı programlayan yaratıcı, insanın hangi ayarlarda daha iyi olacağını yine insanlardan daha iyi bilir. Minimalist yaşam ile arınmak insana mutluluk verecektir. Kişi bunu yaptıkça daha çok mutlu olmalıdır. Daha çok mutlu olabilmek için yapmacık bir minimalist yaklaşım yerine içselleştirilmiş bir bakış açısına sahip olmalıdır. Minimalist bir yaşam felsefesini benimseyen insan, daha özgür hisseder kendini. İnsanların bakış açısına aldırış etmeden iç mutluluğu ile ilgilenir. Bugün ne alsam, bugün ne giysem, bugün ne taksam, bu ay hangi (yedek) eşyanın taksitini yatırsam gibi zihni meşgul eden unsurlardan zihnini korumaya almış olduğundan daha pozitif bir psikolojiye sahip olur.
Bir süreliğine yıllardır süregelen alışkanlıklarınızdan kopmak belki de zor gelecektir ilk bir kaç gün. Ama emin olun fazla eşyalardan, yığılmış elbiselerden, mutfak dolabının yer çekime karşı direncinin zayıflamasına sebep olan dünya kadar bulaşıktan, israf boyutundaki çekmece içindeki yığınlardan kurtulduğunuz an daha özgür bir insan olacaksınız. Özgürlüğünüzü eşyaların içine hapsetmeyin. Daha özgür daha mutlu bir hayat için, daha az insan ile daha az eşya ile yol alın. Hayat bir yol ise, bu yolda yürürken yüklerinizden kurtulun. Hafifleyin, görün daha kolay yol alacaksınız. Gerektiği kadar insan ve gerektiği kadar eşya ile mutlu bir hayat diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Meryem Avcı
Haberdiyarbakir.Org// Columnist
İletişimhaberdiyarbakir.org@msn.com
Yorum Yazın