Haydar Alper Eser
Haberdiyarbakir.Org// Columnist
İletişimhaberdiyarbakir.org@msn.com
Efendim merhabalar. Şubatın ikinci haftası ver çarmıhın ikinci mıhı ile sizlerleyim. Gündemi takip edememem gündem oluşturmaya başlıyor. İnsanların gözlerinin yaşı ile kasapların ardından kalan kemikler karşılaştırılıyor. Kazanan kasabın kendisi gibi düşünsek dahi bir gün o zulüm bıçağının kasabın kendisini de keseceğini hatırlatmakta fayda görüyorum. Kuzuların asıldı diye ağladığını işittik ve et derdine düşenlerin son vazifelerini yerine getirmeleri için birçok şeye göğüs gerdik. Kurunun yanında yanan yaş, kurunun yanında kırılan soğan, kurunun beraberinde gelen elem bizleriz. Tepemizde daima bir yumruk yiyor ve parçalara ayrılıyoruz. Ayrıldığımız parçaların en lezzetli kısmı da birbirimize en yakın olduğumuz alanlar gün sonunda.
Sokaklarda fatura yakan partisiz insanlar bu halkın çekirdeği ve dolayısıyla soğanımızın cücüğüdür. Hem lezzetli hem azınlık sayılan bir durum. Peki, nereye kadar sürecek boykot etme? Ülkede hepimizi savunacak kadar hukukçu var mı? Daha da önemlisi, ülkede hepimizi savunacak kadar hukuk var mı? Topyekûn bir haklılığa hak veriyorum. Bir yandan çok daha beter olmamız gerektiğini düşünüyorum. Öyle ilk can yanışında vazgeçmek olmasın. Devam edelim, bakalım filmin ilerleyen sahnelerinde neler var? Şiddet, korku, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, sarhoş vekillerin ekran pozları, Levent Kırca taklitleri, keşke taklit olsaydı fikirleri ve günün sonunda üç harflilerin işgali...Hükmünü kaybettiğimiz şeyi yakıyoruz. Bakınca evrimsel psikoloji alan çalışması gibi duruyor. Hayvana hükmettin, hemen pişir. Yenebilecek hale geldiğinden emin ol. Kendini doyur ve güvenli alanını arttır. Dolar mı arttı, hemen yak. Dikkat et ama! Yakmak için ayırdığın dolarları gerçekleri ile karıştırma. Gerçi sahtesi bile pahalı oldu ya!
Faturalar mı kabardı? Yak gitsin! Bir ayda üç katına mı çıktı? Ödeme, düzelir! Çocuk yetiştirme tarzlarımızı canımız yandığında da gözler önüne seriyoruz. Ortadoğulu olmayı kabul etmiyor ama Ortadoğulu davranmayı da ihmal etmiyoruz.Isı ve ışık masraflarının çözümü için tüm şehri yakabilirsiniz. "Ah ellerim kırılsaydı da..." diye başlayan cümlelerin son kullanma tarihi şubat itibariyle dolmuştur. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese hakkımızı haram ederiz. Ettiğimiz hakkın haramlığı bile utanır onca günah içerisindeki masumiyetinden. Haftaya tekrar kurar yıkarız, metanet diliyorum, başınız ve kuyruğunuz dik olsun.
Yorum Yazın