Reklamı Geç
Reklam
Diyarbakır
DOLAR32.4504
EURO34.829
ALTIN2438.6
BTC/USD63745.072
Reklam Alnı
Haydar Alper Eser

Haydar Alper Eser

Mail: [email protected]

Reklam Alnı

Ben Hep Elli Liralık Yazıyorum

Ben Hep Elli Liralık Yazıyorum

Haydar Alper Eser
Haberdiyarbakir.Org
// Columnist
İletişimhaberdiyarbakir.org@msn.com

Efendim merhabalar. Gündemin yoğunluğu parmaklarımızın ucuna yansımıyor, yansıyamıyor. Savaşlar, krizler, benzinler, zamlar, elektrikler, faturalar zihinlerimize yeni ikili eşleşme kalıpları sunuyor. Örneğin benzin tanımı değişiyor. ‘’Petrolden imal edilen bir tür yakıt’’ tanımı yerine on beş günde bir minimum doksan kuruş zamlanan araç samanı gibi tanımlar veriyoruz. Bu yazıya başlamadan önce eve zamanlayıcı için aldığım taksimetreyi açıp elli lira olana kadar yazmaya devam etmek işitiyordum. Okuyan kişinin ilgisi ile aynı yönde gelişecek bir yazıyı yayına alacak mecra bulamadım.

Herkesin yazmaya dair tedirgin olduğu bir noktada yazmamayı kalıcı hale getirmekten mümkün oldukça kaçınmalıyız. Ki zaten elli liralık yazının ömrü çoktan sonlanmış olmalıydı. Sayamadım en son ne kadar oldu? On altı mıydı, on sekiz mi? Ukrayna’da yaşanan gelişme neden benim iç işlerime yansıyor demek uluslararası ilişkiler körlüğüdür amenna. Bir adım daha ötede, neden bu denli yansıyor demek ise sadece güncel politikadan bihaber olmaktır. Siyaset sebep arar. Çünkü kendine ait sonuçları zaten vardır. Örneğin ülkemdeki vergileri arttırmak istiyorum. Sebep bulmam gerekli. Sebep demek halkın (hala büyük) bir kesimine bunu mantıksal bir çerçeveye oturttuğumu kanıtlama çabamdır.

Nikaragua Eşbaşkanı umumda dinlenen müzikler ile kulaklıkla dinlenen müzikler arasındaki vergi farkını arttırmaya çalışıyor. Papua Yeni Gine Meclis Başkanı ise kulaklığın kulak bakterilerini arttırdığını destekliyor ve ‘’ülkemde kulaklık istemiyorum’’ şeklinde propaganda yapıyor. Kaf Dağı’nın ardındaki Anka Kuşu görümcesi ile tartışıyor ve sabahında bakıyoruz ki benzinliğin önünden geçenlerin yutkunma sesleri değişmiş. Otobüs ücretleri ile marketlerdeki bir paket nefis ücreti aynılaşmış. Sabah uyanmak parayla! Bir bisküvi al, bir dolmuşa bin on birim. Taksi en yakın yere otuz birim, en ucuz çikolata beş birim, çocuğum olsa markete girmeye utanırdım. Kahvaltılıkları saymıyorum bile. Yahu ekmek dahi beş birim. Beş birime gün geçirme challange videoları çeken gençler şimdi beş birime iki parça abur cuburu nasıl alabilirim derdindeler. Asıl olan hiçbir şey kalmadı. Her şeyin muadilini tükete tükete sonunda muadil bir yaşama büründük. Onlar vicdan, bizler insan muadiliyiz. Aslın yerini de dolduramıyoruz. Afrika’da kıçında yaprakla gezen kabilenin reisi ‘’hapşu’’ dediği sırada alacağım Ayçiçek yağının tenekesi altı yüz liraya çıkıyor. Sadece yağla, benzinle sınırlı değil hayatım. Yirmi bin liraya terapi eğitimleri açıyorlar. Devir en az insanlar kadar acımasız. Gün sonunda ‘’her tişt’’ diye başlayan cümlelerin sonuna ‘’xer’’ mi yoksa bir Beytocan şarkısını mı bırakacağımı bilmiyorum. Konuştuklarım fayda getirmediği için sadece dinliyorum. Dinlediklerim fayda getirmedikleri için herkese benziyorum, uyuyorum.

Yorum Yazın

Reklam Alnı
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar