Reklamı Geç
Reklam
Diyarbakır
DOLAR32.4504
EURO34.829
ALTIN2438.6
BTC/USD63833.133
Reklam Alnı
Haydar Alper Eser

Haydar Alper Eser

Mail: [email protected]

Reklam Alnı

Başkanistan

Başkanistan

Efendim merhabalar. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tabi, kaldıysak! Ülkeler ve bazı şehirleri belirli konularda öne çıkarlar. Örneğin üzüm kokulu şehir Bordeaux, şarapları ve şatolarıyla bilinir. Sanat denince akla düşen Floransa ise estetik anlayış için bizlere bir kapı aralar. Her şehrin ünlü yapıtları, şahısları vardır. Bu ün, bazen doğal bazen de beşeri ögelere atfedilebilir. İsfahan’ın halıları, Dubai’nin gökdelenleri, Londra’nın gri havası, Barcelona’nın şehir yapılanması, Medellin’inEscobar’ı, Mardin’in ta kendisi, bitti mi? Asla! Washington’un emperyalizmi, Kabil’in uçakları, Halep’in yıkıntıları, Beyrut’un patlamaları, İstanbul’un göçmenleri, Ankara’nın kararları ve finalde Diyarbakır’ın başkanları!

Yeryüzünde bu şehir kadar ‘’başkan’’ barındıran başka bir şehre rastlamak mümkün değil. Girilen her sosyal ortamda insanlar birbirlerine ‘’başkanım’’ diye hitap ediyorlar. Kendimi çoğu zaman bir turist gibi hissettiğim şehirde, çocukluğumdan bu yana ‘’başkanım’’ diye bir ifadeyi hatırlamıyorum. Kirvem, Ağam, Bremin,Kezeb, Delalémin, Dotmam, Pısmam, Çavêmin, Keke ve daha yüzlercesini sayabileceğim seslenişlerden hiçbirinde ‘’başkan olma fikri’’ bulunmuyor. Peki, asıl soruyu soralım. Bu insanlar gerçekten başkan mı? Eğer başkanlarsa felaket daha büyük! Bunca insan ne başkanı?

Bir futbol maçında on dakika kalmanız yeterli bu soruların cevabı için. Yerel bir televizyon kanalını ya da haber ajansını on dakika karıştırmanız yeterli. Sokağa çıkıp sadece başkanların uğrayabildiğimekânlara on dakika uğramanız yeterli. Korkmayın! Başkan olmadığınız için içeri alınmama gibi bir durum yaşamazsınız. Şayet öyle bir şey olursa da çözüm basit! Kurarız ‘’başkan olmadığı için içeri alınmayanlar derneği’’ diye bir dernek! Tebrikler, başkan oldunuz! En azından toplumun ‘’başkanım’’ hitabına nail oldunuz! Altmışlarda, yetmişlerde, seksenlerde anlatılan tüm o komik fıkraların renkli hallerini yaşıyorum bu şehirde. Üstelik sene iki bin yirmiler olduğu için pek komik de olmuyor!

Siyaset, kumar, ticaret, vergi kaçırma, yıllarca bulamadığı saygınlığı yeni bir yoldan kazanma, manipülasyon, yalnızlık çırpınmaları, türlü iğrençlikler, türlü abukluklar takım elbiseler ile şehirde geziyor. Gregor Samsa; bir sabah yatağında sıkıntılı rüyalarından uyandığında, kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulmuştu. Bizimkiler ise hatırlayamadıkları rüyadan hiç uyanmayıp kendilerini ‘’başkan’’ olarak buluyorlar. Bir çeşit sirk bu bahsedilen başkanların söz sahibi oldukları yerler! Kusarcasına bir mağduriyet, aynı minvalde dayanışma görselleri, taksitle eşantiyon satışları, taksitle vicdan satışları…

Bu üstün hizmet madalyası verilmesi gereken toplum yönlendiricisi birkaç derneğin adını sayalım mı? Taklacı Güvercin Sevenler Derneği, Gerçeği Arayanlar ve Bulunca Bize de Haber Verecekler Derneği, Kıtlama Şekerle Çay İçmeye Bayılanlar Derneği, Şapkadan Tavşan Çıkaranlar Derneği, Şapkadan Tavşan Çıkaramayanlar Derneği, Şapkadan Tavşan Çıkarmak İstemeyenler Derneği, Şapkayı Başlarına Takanlar Derneği, Tavşanı Rahat Bırakmaya Çalışanlar, Şapkanın da Tavşanın da Allah Belasını Versin Diye Dua Edenler Derneği, Bir Daha İçinde Şapka ve Tavşan Geçen Cümle Kurmak İstemeyenler Derneği, İlle de Başkan Olsun İster Çamurdan Olsun Diyenler Derneği ve daha nice idrak tutulmaları…

Şehirdeki narsizm o denli artmış ki narsist bireyler normal kabul edilmeye başlanmış. Bir etimolojik tanım verip kaçacağım. Vasat filmler sonrası yapılan röportajlar gibi ‘’ben yazarken çok eğlendim’’ demek durumundayım. ‘’Toplumdaki bazı bireylerin yükseltilmiş özgüven ile kendilerini sürekli diğer insanlardan üstün görmesiyle ortaya çıkan bir kişilik bozukluğu’’ şeklinde tanımlanabilir Narsizm. Freud’a göre ‘’dış dünyadan soyutlanan libidonun, egoya yönlendirilmesi’’ diye geçer ama onu bir ara ayrıca şey ederiz.

Kelime, Yunan mitolojisinde bir kahraman olan Narkissos'tan gelir. Narkissos, adını bir çiçek familyası olan nergisgillerede vermiştir. Orta Pehlevice’de minik bir etimolojik çıkarım ile ‘’narsizm, nergis ve narkoz’’ kelimelerinin aynı kökten geldiği anlaşılabilir. Narsist bireylerin özleri, onlar için bir çeşit narkoza benzetilebilir. Tabi onlar bu narkozu (uyuşturucuyu) her zaman nergis (kokusundan ötürü güzelliği çağrıştıran) bir durum olarak görürler.

Sonuç olarak kravatlar daima önem taşır. Fal bakılmaz da kehanet üzerine araştırma yapılır, kumar oynanmaz da stratejik düşünme yeteneği önem kazanır ve en geneli de rüşvet alınmaz da bağış kabul edilir. Yapanlara ‘’yapmayın’’ demem aptalca olacak ancak maruz kalanlara ‘’korkmayın’’ diyebilirim. O kadar da yetim değilizdir diye düşünüyorum! Sizleri şimdilik ‘’Bu Yazıyı Bitirenler Derneği Genel Başkanı’’ ilan ediyorum. Bir sonraki yazıya kadar umarım benim bu dernek kurma ve başkanlık verme hızımdan el alıp kendi derneğinizi kurarsınız. Yönetimde eksik olursa beni de yazın. Bitince haber verin biyografime ve özgeçmişime ekleyeyim. Bu yolda ne bedeller ödediğimizi, hangi partilerin önünde çay beklediğimizi de bütün memleket bilsin.

Ben kaçıyorum. ‘’Bu Çocuk Bizimle Alay Ediyor Diye Düşünenler Derneği Genel Başkanı’’ hakkımda kınama yayınlamış. Gidip ona haklı olduğunu söyleyeceğim. Zaten bu şehirde ‘’haklı, güçlü, zengin’’ gibi şeyler dışında bir meziyet aramıyoruz. Bu arada yeni derneğimiz ‘’Gitmeden Önce Son Şakasını Yapanlar Derneği’’ halkımıza açılmıştır. Üstelik açılışa özel kampanya ile üye olmayanlar da gülebilir!

Haydar Alper Eser
Haberdiyarbakir.Org
// Columnist
İletişim  haberdiyarbakir.org@msn.com

Yorum Yazın

Reklam Alnı
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar