Yaşasın Cumhuriyet

Haber Muhabiri Ali Şeran
Resmi Kaynak Umut Vakfı İstanbul

Bu ulusun evlatlarının emperyalistlere karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasından sonra, ülkesini muhasır medeniyetler seviyesine yükseltmek isteyen önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah arkadaşlarının da desteğiyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti tam tamına 102 yaşında…

Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı gün bağımsızlık ateşinin meşalesini yakmıştı ve Erzurum Kongresi’nde Mazhar Müfit Bey‘e, ülkemizi işgal eden emperyalist ülkelere karşı yürütülecek ve kazanılacak “Zaferden sonra hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını” fısıldamıştı… Herkesten bunu sakladı, ama bu amaçla ordularını idare etti, tüm engellemelere karşın adeta hedefine ulaşmayı ilmik ilmik dokudu…  23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Türk milletinin yaşamında yeni bir dönem başlarken artık bu topraklarda halkın temsilcilerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üstünde hiçbir gücün olmadığı ortaya konuldu.  Ve Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuçlanmasının ardından de, 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü’nde arkadaşları İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kazım Paya, Fethi Bey, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey, Rize Milletvekili Fuat, Kemalettin Sami Bey’in de yer aldığı akşam yemeğinde amacını açıkladı: ‘Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz…’

Yemekte bulunanların görüşünü paylaşmaları üzerine de; o gece İsmet Paşa’yla  1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı ve ertesi gün yani 29 Ekim günü; “Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir.” hükmünün yer aldığı tasarı Meclis’e sunuldu… 29 Ekim günü; 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet’in ilanı kabul edilirken Meclis, tem alkışlarla  “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri yükseliyordu…

Cumhuriyet’in ilanıyla “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu. Demokratik Parlamenter sisteme geçildi… 26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet’in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.  2 Şubat 1925’te bir kanun teklifiyle 29 Ekim’in bayram olması önerilirken bu teklif 19 Nisan’da kabul edildi ve yüzünü  Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde çağdaşlaşma ve demokrasiye çeviren Türkiye Cumhuriyeti, 1925 yılından bu yana 29 Ekim Cumhuriyetin ilanını “milli bayram” olarak kutlanmaya başladı… Evet; Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği ve “Kayıtsız şartsız egemenlik milletindir” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün 102’nci yıldönümünü kutluyoruz… Ne üzücüdür ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yılını kutlarken ülkemizin; Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 143 ülke arasında 118 sıraya gerilediğini öğreniyoruz. 2015 yılında 80’inci sırada bulunan ülkemiz son 10 yılda düşüşünü daha da sürdürmüş ve 38 sıra daha kaybetmiş…

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından 102 yıl sonra ekonomiden siyasete bugün hemen her gün krizlerle savrulan ülkemizde, geleceği olan güvenin azaldığı, kaygıların arttığı bir dönem yaşıyoruz maalesef… Ama karamsarlığa yer yok ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda Cumhuriyeti’mize, demokrasimize, laik sistemimize sahip çıkmalıyız… Hukukun üstünlüğünün yeniden tesisi için çaba göstermeliyiz… Bu ülkeyi kurtaran, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yılında saygıyla anarken tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz… Yaşasın Cumhuriyet.