
Recep Eser
Haberdiyarbakir.Org // Columnist
İletişim [email protected]
Bugün yeni bir eğitim-öğretim yılına adım atıyoruz. Her yıl olduğu gibi yine yüreklerimizde umut, gözlerimizde heyecan var. Sınıfların kapıları açılıyor, kalemler yeni defterlerin beyaz sayfalarına dokunmaya hazırlanıyor. O sayfalara sadece dersler değil, hayaller, sevinçler ve gelecekler yazılacak.
Ben, bir öğretmen, bir şair ve bir yazar olarak her yeni dönemi, toprağa bırakılan tohumların yeniden filizlenişi gibi görürüm. Öğretmenlik yalnızca bir meslek değil, gönül işidir. Çünkü bizler bilgiyi sadece aktarmayız; aynı zamanda öğrencilerimizin kalplerine dokunur, onların ufuklarını genişletir, hayallerine yoldaş oluruz. Eğitim, bir toplumun kaderini belirler. Diyarbakır gibi tarihiyle köklü, kültürüyle zengin bir şehirde ise bu kader daha da önemlidir. Bu topraklarda nice uygarlıklar yaşamış, nice bilge insan yetişmiştir. Bugün de aynı potansiyel çocuklarımızın gözlerinde parıldıyor. Eğer biz eğitime sahip çıkarsak, Diyarbakır’ın sokaklarında yürüyen her çocuk, yarının bilim insanı, sanatçısı, öğretmeni olabilir.
Yeni eğitim-öğretim yılına başlarken gençlerimize seslenmek isterim: Kaleminizden düşen her harf, geleceğinizi şekillendiren bir tuğladır. Öğrenmekten asla vazgeçmeyin. Ve kıymetli meslektaşlarıma da bir çift sözüm var: Biliyorum, zorluklarımız var. Ama unutmayalım, bizler umut ışığıyız. Bir tek öğrencinin gönlüne dokunmak bile bütün yorgunluğumuza değer. Eğitim, Diyarbakır’ın geleceğini aydınlatacak en güçlü ışıktır. Biz öğretmenler o ışığın meşalesini taşımaktan onur duyuyoruz. Bugün yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculuk, yarınların daha adil, daha huzurlu ve daha umut dolu olması için atılmış en kıymetli adımdır. Gelin, hep birlikte o geleceği büyütelim.
Yorum Yazın