Reklamı Geç
Reklam 9
Reklam 12
Diyarbakır
DOLAR40.586
EURO47.7946
ALTIN4352.2
BTC/USD117498.92
Reklam 2
Recep Eser // Columnist

Recep Eser // Columnist

Mail: [email protected]

Reklam 8

KALOM'a

KALOM'a

Recep Eser
Haberdiyarbakir.Org
// Columnist
İletişim  haberdiyarbakir.org@gmail.com

32 yıl önce bir Mayıs sabahı çalıştığımız iş yerinde kesişti senle yolumuz.

Ve o günden sonra hep beraber olduk seninle.

Neler neler yaşadık senle kalom.

Çok yerlere ben sen ve ciranım gittik.

Canımız sıkıldı mı ki çok sıkılırdı Sehr-i Amed'te

 Ciranıma

Hele Recebi ara nerdedir. demen yeterliydi.

Telefon çalardı.

Ciranım 

Müdür nerdesen? 

Filanca yerdeyim. derdim

Kapıya çık demeniz yeterliydi.

Hemen kafanda gelişigüzel bir program yapardın.

Ben sormazdım nereye gidiyoruz diye.

Çünkü sizinle neresi olsa gelirdim.

Yanlızca ciranım 

Kalo ne tarafa? derdi.

Biliriz ki senin için de farketmezdi.

Elazığ, Mardin, Urfa, Siirt tarafı yada ülkenin bir diğer ucu.

Usulca bir yer derdin ve yolumuz orası olurdu.

Ve bilirdik ki derdimiz yanlızca bir arada olmaktı.

Hani derler ya,

"Gönül ne kahve ister ne kahvehane,

Gönül muhabbet ister kahve bahane" misali.

İşte aynen böyleydik.

Kışın memlekete kar yağmazdı da karlı yerlere giderdik kar sevdiğin için.

O karın içinde çocuklar gibi oynardık.

Gittiğimiz mübarek yerlerde dualar eder niyazlarda bulunurduk yüce ALLAH'a bu dünya ve ahiret için.

Ayarladığımız gece programlarında diğer dostlarla beraber erbaneler çalar, ilahiler söyler, zikirler çekerdik.

Çoğu zaman türküler söyler arada sanat müziğide okurduk.

Yemek yemeği severdik. 

Tıpkı sigara içmeyi sevdiğimiz gibi.

Bazen nefsiklik yapardık. 

Belli yerlerimiz vardı da oralara gider yemek yerdik.

-Aramızda kalsın ha, derdin 

Sonra gülerdik.

Birbirinizin derdiyle dertlendik, Neşesiyle neşelenirdik her zaman.

Çıkarsız, şartsız, şurtsuz, amasız, fakatsız geçti yıllarımız.

32 yılın 30 yılını bu şekilde dolu dolu yaşadık hep.

Önce ben ayrıldım Amed'ten

Kader beni batıda bir yere attı işte.

Sonra duyduk ki Ciranım hastalanmış.

Başkent denen yere gelmiş tedaviye.

Bir Temmuz günü bulunduğum yerden başkente geldim kimsenin haberi yokken.

Sakarya Caddesinde Yemek yerken dikildim ciranım karşısına.

Bensiz yemek yersin he dedim.

Şaşırdı, sevindi, ne yapacağını bilemedi ciranım.

Bu zor gününde ciranımın yanına gitmemden dolayı ne kadar mutlu olduğunu dile getirdin bana.

Sonra sen, haci Sadık ve hacı Seyfettin ile beraber geldiniz başkente.

Buluştuk işte ülkenin tam ortasında.

Kim derdi ki bu Dünyada son buluşmamız olacak.

Yine beraberiz ve dostlar sohbette.

Hava çok sıcak ama mevzumuz bir o kadar derin. 

İnsan abiyi aradık ve biraz kıskandırdık seninle onu.

Senden sonra İhsan abide geldi Ankara'ya.

Sonra ciranım bizi bıraktı gitti buralardan.

Sustuk, üzüldük,

Ağladık bazen sessiz sessiz, bazen de hıçkıra hıçkıra.

Bedenlerimiz ayrı olsa da kalplerimiz hep birdi.

Sonra 

Gel dedim Kalom bir kaç günlüğüne buralara.

Tamam dedin ayarlama yapalım gelelim.

Bizi nerelere götüreceksin? diye sordu.

Neredelere gideceğimizi anlattım tek tek.

Herşeyi ayarladım ha. 

Buz gibi akan suyun kenarında kahvaltı yapacaz dedim 

Sonra o buz gibi suya gireceğiz.

Ordan denize atacağız kendimizi.

Sonra tepelerde bir yerlerde orman manzarası eşliğinde çay içip gözleme yiyecez.

Sevdigini bildiğim balıktan alıp yapacaz.

Daha neler neler hepsini bir bir anlattım ve ayarladım.

Tam İki defa niyetlendiniz gelmek için 

Ama senin dışında gelişen olaylar neticesinde başka zamana kaldı.

Üçüncüsü de olmadı zaten.

20 Temmuz pazar sabahı bizi kahreden haberi Şeyhmus kardeşim ağlayarak verdi bana. 

Zamanlar durdu.

Mekanlar yok oldu.

Göyaşları sel oldu.

İşte Kalom'da bizi bırakıp gitti. dedim. Hıçkırıklara boğularak.

Şimdi biliyorum ki ciranımla berabersiniz.

Bizde Dünya sürgünümüzü bitirip yanınıza geleceğimiz zamanı bekliyoruz işte.

Biliyorum ki hepimiz orda bir araya geleceğiz.

Zira "KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERDİR" Hadis-i Şerifini biliyor ve buna yürekten inanıyoruz.

Biz senden razıydık bilesin.

RABBİM'de senden ebeden razı olsun.

Hakkın çoktur üzerimizde.

İşte onları helal et bize.

Bizim senin üzerinde hiç bir hakkımız yoktur.

Yinede diyelim Dünya ve Ahiret hakkı ne varsa hoş ve helal olsun.

Seni hep böyle güler yüzünle hatırlayacağız.

Toprak seni incitmesin KALOM....

Yorum Yazın

Reklam 3
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar